1 Eylül 2015 Salı

Eylül 01, 2015 tarihinde, tarafından

Seyahat Yardımcısı : Brüksel (Belçika)


Bataklıktan doğan medeniyet, Avrupa başkenti, begonya çiçekli halı döşemeli kent; Brüksel.

İstanbul'dan yaklaşık 3 saat 20 dakikalık bir yolculuktan sonra yemyeşil araziler üzerinden alçalarak Brüksel Havaalanı'na ulaşılıyor. Uçak biletleri mevsime, havayolu şirketine, havaalanına (bir diğer havaalanı Charleroi) göre gidiş-dönüş toplam 350-650 lira arasında değişiyor. Brüksel Havaalanı'nın -1. katında yer alan trenlerle otomatlarda veya gişelerde 8,5 euro ödeyerek 15 dakikada Central durağına varılabilir. Bunun yerine giriş katındaki otobüsler ile ve taksilerle de şehir merkezine ulaşılabiliyor. Şehrin daha uzağındaki diğer havaalanı Charlerio'den de otobüsler bulunuyor.

Tren ile Central durağında inip çıkışa göre sağ yönde yürüyünce St Michael and St Gudula Katedrali bu bölgede görülebilecek en büyük yapılardan biri olarak dikkat çekiyor. Vaktiniz varsa içerisindeki arkeolojik kalıntıları 1 euro ödeyerek görebilirsiniz.



Burada kısa bir turun ardından Brüksel'in en meşhur yeri Grote Markt (Grand Place) meydanına yürünmeli. Uzun kulesi ile Hôtel de Ville (Town Hall) binası buranın sembolü. Karşısında bulunan tarihi Brüksel Şehir Müzesi ile birlike meydandaki en görkemli yapılar. Meydanda her 2 yılda bir Ağustos ayı içerisinde çiçeklerle büyük bir semobolik halı döşeniyor. Yaklaşık 600 bin begonyanın kullanıldığı bu şölen çift yıllarda gerçekleşiyor. 


Grand Place bölgesindeki Şehir Müzesi






Town Hall binasını karşıya alıp hemen solundaki ara sokaktan (yukarıdaki fotoğrafın sağındaki sokaktan) yaklaşık 5 dakika yürüme mesafesinde sol köşede Manneken Pis heyleki yer alır. Bu heykeldeki çocuğun büyük yangında işeyerek alevleri söndürdüğü, bombanın patlamasını fünyeye işeyerek engellediği gibi kahramanlık efsanelerinin yanı sıra, ailesinin yanında kaybolup bulunduğunda işemekte olduğuna dair söylentileri vardır.

Turistlerin oldukça ilgisini çeken Manneken Pis'e, belediye çalışanları tarafından zaman zaman  kıyafet giydirilmektedir.

Heykelin dişi versiyonu (Jeanneke Pis) ve köpek versiyonu (Zinneke Pis) da bulunmaktadır. Diğerleri kadar ilgi çekmezler. Jeanneke Pis, merkezdeki ara sokaklardan birinde, bölgedeki meşhur Delirium bar'ın karşısında parmaklıklar içerisinde yer alır.

Borsa binası (Bourse de Bruxelles), Les Galeries Royales Saint-Hubert kapalı alışveriş galerisi, Bira ve Çikolata müzeleri Grand Place meydanının çevresinde görülmesi gereken diğer yerlerdendir. Meydan gündüz olduğu kadar gece ışıklandırmaları ve kalabalığı ile hareketliliğini sürdürür.

Şehri biraz tepeden seyretmek için en güzel ve yakın yerlerden biri olan Mont des Arts meydanı (Kunstberg), Central tren istasyonu yakınında yer almakta, girişindeki bulvarda bulunan yüksek heykelleri ile dikkat çekmektedir. Merdivenleri çıkıp Mont des Arts bahçesini geçtikten sonra en tepe noktadan Town Hall kulesi görkemiyle dikkat çekecektir.


Mont des Arts'ta yukarıya çıkmaya devam edince yolun sonunda Kraliyet Sarayı Royal Palace of Brussels görünecektir. Binanın sol tarafına doğru büyük Brüksel Parkı göze çarpmaktadır. Sağındaki kısım olan Sablon bölgesinde Notre Dame du Sablon kilisesi civarında popüler restorant ve kafeler yer almaktadır. Sablon bölgesindeki ziyaret Adalet Sarayı Palace of Justice binasına gelince, şehrin tepeden manzarasını izleyerek son bulacaktır.


Merkezin biraz daha uzağında ama toplu taşımayla çok rahat ulaşılabilen Atomium ve Mini-Europe, bölgenin en çok turist çeken yerleri arasında bulunuyor. Metro ile Heysel durağında inerek buraya ulaşılabiliyor. Metro fiyati tek biniş 2.1 euro,  günlük ise 7.5 euro. 



Atomium bilet satışı 17.30'da, Mini-Europe bilet satışı 17.00'da sona ermektedir. Metroyla dönüşte Elisabeth durağında inerek büyük bazilika Basilica of the Sacred Heart ziyaret edilebilir. Buranın çatısından şehir manzarasını da kaçırmamak için en geç 16.30'a kadar (kışın 15.30) bilet almak gerekmektedir.


Brüksel'den Brugge, Gent gibi diğer önemli Belçika şehirlerinin yanısıra Amsterdam, Paris, Londra gibi Avrupa'nın büyük şehirlerine trenle yolculuk yapılabilmektedir. Şehrin merkezindeki Central istasyonu haricinde Nord ve Midi istasyonlarından da ulaşım mümkündür.

Brüksel de diğer Belçika şehirlerinde olduğu gibi çikolataları, trapist biraları, waffle - patates kızartması gibi yiyecek / içecekleriyle meşhurdur. Yeme içme ve gezmeye bu şehir için en az 2 gün ayırmalıdır.



      edit

0 yorum:

Yorum Gönder